İletişim Temelleri

İletişim, istediğimizi söylemenin, temennilerimizi dile getirmenin ifadesi değildir. Bu daha çok bir monologdur.  İletişim bir süreçtir. Bir niyet ile başlar ve niyete ulaşılması ile tamamlanır. Temenniden farklı olarak niyette kesinlik ifade eder.

İletişim halindeki iki taraf, iletişim sonunda aynı niyete değilse iletişim kurulamamış olur ve sonuçlar beklentileri karşılayamayacaktır. Doğru iletişim kurmuş iseniz, beklediğiniz aksiyonu getirecek düşünceyi karşınızdakine aktarmış olmanız gerekir. Askerde ‘emir tekrarı’ olarak bilinen eğitimde iletişimin başlatılması ve sonlandırılması üzerine yapılan bir eğitimdir. Üst rütbeli bir askerin emri, emri alan asker tarafından tekrar edilerek, iki tarafında aynı niyette buluştuğu teyit edilir.

Yapılan araştırmalarda iletişimin farklı bir boyutu daha olduğu görülmüştür. İletişim sırasında kelimelerin %7, ses tonunun %38, vücut dilinin ise %55 rol oynadığı açıklanmıştır. İletişim sırasında karşınızdakine 120 cm’den fazla yaklaşmak tehdit olarak algılanırken, karşınızdakinden çok fazla şık samimiyetsizlik, çok kötü giyinmek ise saygısızlık olarak algılanabilmektedir.

Bu durumda iletişim için esas olan;
  • doğru niyeti,
  • ön planda olan bağlayıcı bir ses tonu ile 
  • vücut dili odaklı olarak 
  • az kelime ile anlatmaktır.
Ancak niyeti ortaya koymadan önce yakınlık kurmak ve devamında kişinin gerçekliğinin keşfetmek uzun süreli ve güçlü bir iletişim hattı için esastır. Bu iletişim hattı satışta güveni ifade eder ve ne kadar bağlantıyı taşıyacağını belirler.

İletişime Bilinçaltından Başlamak

İnsanların gerçeklikleri yaşadıkları ile sınırlıdır. Çevrelerinden duyuları ile aldıkları girdiler beyin tarafında yorumlanarak bilinçaltına (bilinç dışı) yerleştirilir. Bunları yıkmak çok zordur ve genelde bilinçli olarak düşünüldüğünde korkulacak bir durum yok iken dahi korkulan şeyler hep bilinçaltının ürünüdür. Bilinç altı aldığı bu girdiler ile kolay davranış şekilleri geliştirir. Bunlar artık bir cevap değil bir tepki halinde insanların stresli anlarında ortaya çıkarlar. Zaman ile oluşmuş bu tepkiler beynin yaptığı yorumlara bağlı olarak çok faydalı da çok zararlı da olabilirler. Bunlar sert ve hızlı tepkilerdir. İnsan bilinçli iken ise daha esnek düşünür ve bulunduğu koşula göre cevap verir.

İnsanların gerçeklikleri o anda bilinç altından seçtiği, kısacası kabul ettiği kendisidir. O anda öfkeli veya canı sıkkın olabilir. Korkmuş ya da coşkulu da olabilir. Ama güçlü bir iletişim için kişinin gerçekliği bulmalıyız; bunu da yakınlaşmayı kurarken duyularımızla anlayabiliriz.

Yakınlaşma ilk selamlaşma ile başlar. Karşınızdaki kişinin ortamında iseniz, ortamın dekorasyonu, kişinin hal tavır ve giyimleri karşınızdakini anlamak ve yakalamak için ulaşabileceğiniz ilk donelerdir. Buradan yola çıkarak karşınızdaki kişinin gerçekliği anlaşılabilir. Örneğin dükkanına gittiğiniz müşteriniz, dükkanının önünü kazan belediye işçilerine söyleniyor ise sizde ondan yana tavır alarak, karşınızdakinin gerçekliğini yakalayabilirsiniz. Bu hat üzerinden niyetimizi ortaya koyarak iletişime başlayabilir, tüm fikrinizi karşı tarafa aktarabilir, ürününüzü satar veya hizmetinizi alabilirsiniz.

Sonuç olarak iletişim herkesle aynı başarıda sağlanması zor da olsa, bunu profesyonel iş yaşamının bir parçası olarak kullanan çalışanlar için bu tür ayrıntılar oldukça önemlidir.

Yorumlar