Akademİa'nın Kapanması ve Etkİlerİ

Antik Yunan medeniyetinin büyük düşünürü Platon'un Akademia'sının önemini ve kapandıktan sonraki etkisini anlatan "Platon'un Akademisi" başlıklı önemli bir yazı ile karşılaştım blog.milliyet.om.tr'de . Şeyda Kurt'un kaleme aldığı bu güzel ve öğretici yazıyı birkaç ufak ekleme ile buraya almak istiyorum. 
Rafael'in Atina Okulu Freski - Stanza della Segnatura 
Platon’un Akademia’sını, İ.Ö 4.yüzyılda ders verdiği bir üniversite olarak görebiliriz. Asıl adı “Akademos” olan bu okulu kırk yaşlarında kuran Platon’un ekolü doğu tarafından açılmıştır; Babil’den bile gelen öğrencileri olmuştur. Doğunun farklı bölgelerinde yaşamış olan astronom Eudoxe’un gelişiyle, Akademi üzerindeki doğu etkisi artmıştır. Okul adı ise Atina yakınlarındaki Akademeia adlı bir zeytinlikten alır. Platon ve öğrencilerinin bu zeytinlikte toplanarak matematik, doğa bilimleri ve en iyi yönetim biçimi gibi çeşitli konuları tartıştığı bilinir. Akademi’nin matematiksel ve akılcı bir düşünceyle temellendirildiğini, kapının girişindeki “Ageometretos medeis eisito!” yazısından anlayabiliriz. “Geometri bilmeyen giremez!” … Platon’un, hocası olan Sokrates’in izinden gittiğini kolayca söyleyebiliriz. Konuştuğu erdemleri yaşayan ve ölümü pahasına da olsa onlardan ödün vermeyen Sokrates’in sağlam karakteri, Platon’u çok etkilemiş ve sonuçta eserleriyle hocasına ölümsüz bir anıt dikmiştir. Akademi’yi bu şekilde görmek çok yerinde olacaktır. Felsefe tarihinin en önde gelen okullarından biri olan bu yerde, Platon en önemli eserlerini vermiştir. Düşünce dünyasının temel taşı olan bu okul, çok uzun bir sürece büyük bir önem taşımıştır. Platon’un ölümünden sonra Akademi’nin başına kız kardeşinin oğlu geçmiş ve Platon’un düşüncelerinin yerleşmesi ve gelenekselleşmesi için uğraşmıştır. Akademi uzunca bir süre seçkin yöneticilerin yönetiminde ve denetiminde, seçkin öğrenciler yerleştirmiş ve 6. yüzyılın başlarında bir Pagan okulu olduğu gerekçesiyle Bizans İmparatoru Justinianus (527-565) tarafından kapatılmıştır. Hristiyanların tehditlerinden kaçan öğretmenlerden ve öğrencilerden bazıları, Sasani Kralı Anuşirvan’ın Cundişapur’da (günümüz İran sınırları içindedir) kurmuş olduğu tıp okuluna sığınmışlardır. Bu uygarlık tarihi açısından çok önemli bir gelişmedir; çünkü buraya yerleşen Yunan filozofları ve hekimleri, birkaç yüzyıl sonra yeşerecek olan bilim ağacının tohumları atacak ve böylece bilim ve felsefe Atina’dan Bağdad’a taşınacaktır. Justinianus’un Akademi’yi kapatmasının sebebi Pagan etkisini ortadan kaldırmaktı; ancak bu yolla, istemeden de olsa, Hristiyanlığın en büyük rakibi olan Doğu uygarlığının güçlenmesine yardımcı olmuştur. Ayrıca Platon'un Akademia'sının kapatılması (529), 6. yüzyılın ilk yarısında yer alan ve Ortaçağ'a geçişte önemli "kilometre taşları" olarak alınabilecek gelişmelerden bir tanesidir.
Burada bir ekleme yapmak gerekir ki, doğunun birikimleri İslam medeniyeti ile artmış, Ortadoğu'daki ortak yaşam, Haçlı Seferleri, Endülüs fethi ve şövalyelerin Avrupa'ya göçü ile bu birikim Avrupa'ya taşınmıştır. Bu da aslen Rönesans'ı başlatırken Doğu kendi çıkmazlarında Batı'nın arayı açmasını ve kendisine diş geçirmesini çaresizlik için de izlemiştir. Temel problem yine aynıdır: Eğitim. 

KAYNAK:

http://blog.milliyet.com.tr/platon-un-akademisi/Blog/?BlogNo=385144

Yorumlar